
İki isimli bir şehirde kalmışım
Karanlık bile yok üstümü örten
Sağa dönüyorum sırtını dönmüş
Sola dönüyorum rüya bitmiş
Şiir yazasım da yok eskisi gibi
Şahidi olmayan mehtapsız geceler
Tıpkı mumsuz yemekler gibi
Sözleri unutulmuş yavan hikâyeler
Yürek boş meyhanenin çalgıcısı
Anlatsam dinler misin derdimi anne
Bir seni sevmiştim bir de bulutları
Sen gittin dönülmeze ecel suçlu
Peki ya söz verip aldatan mevsimler
Rüzgara mı kızayım yağmura mı
Söyle kim alır vebalini ahımın
Yalancı güz güneşi yaktı bağrımı
Şimdi anlıyorum anne
Başka rengi hiç sevmemişim
Siyaha alışmış gözlerim
Bugünlerde toprak rengi gök kubbe
Can-içi can yakıyor anne…
Ve ben;
Hikâyesi olmayan insanları kıskanıyorum.
İki isimli bir şehirde kalmışım
Karanlık bile yok üstümü örten
Sağa dönüyorum sırtını dönmüş
Sola dönüyorum rüya bitmiş
Şiir yazasım da yok eskisi gibi
Şahidi olmayan mehtapsız geceler
Tıpkı mumsuz yemekler gibi
Sözleri unutulmuş yavan hikâyeler
Yürek boş meyhanenin çalgıcısı
Anlatsam dinler misin derdimi anne
Bir seni sevmiştim bir de bulutları
Sen gittin dönülmeze ecel suçlu
Peki ya söz verip aldatan mevsimler
Rüzgara mı kızayım yağmura mı
Söyle kim alır vebalini ahımın
Yalancı güz güneşi yaktı bağrımı
Şimdi anlıyorum anne
Başka rengi hiç sevmemişim
Siyaha alışmış gözlerim
Bugünlerde toprak rengi gök kubbe
Can-içi can yakıyor anne…
Ve ben;
Hikâyesi olmayan insanları kıskanıyorum.